Bilyenin Büyüğüne Ne Denir? Farklı Yaklaşımlar Üzerine Bir Sohbet Hepimizin çocukluğundan bir şekilde aşina olduğu bilyeler… Kimi zaman okul bahçesinde toprak zeminde dönen oyunların kahramanı, kimi zaman da elimize alıp çevirdiğimiz nostaljik bir hatıra. Bugün “bilyenin büyüğüne ne denir?” sorusu üzerinden küçük bir yolculuğa çıkmak istiyorum. Ancak bu, sadece kelime anlamıyla değil; bakış açılarıyla, algılarla, hatta cinsiyet farklarının düşünme biçimlerine etkisiyle dolu bir sohbet olacak. Hazırsanız, birlikte düşünelim. — Erkeklerin Objektif Yaklaşımı: Ölçü, Ağırlık ve Veri Bir erkekten “bilyenin büyüğüne ne denir?” diye sorduğunuzda, çoğu zaman alacağınız yanıt oldukça teknik olur. Onlar için mesele, ölçülebilir ve karşılaştırılabilir bir şeydir. “Çapı…
Yorum BırakGünlük Fikirler Yazılar
Alev Kesicilerin Görevi Nedir? Edebiyatın Yansımasında Bir İmgeler Çözümlemesi “Kelimeler birer ateştir; yakar, aydınlatır, yok eder ve yaratır. Bir anlatının gücü, kelimelerin ötesinde, insan ruhunu dokunması ve toplumsal yapıları sarsmasıyla ölçülür.” Bir edebiyatçı olarak, dilin derinliklerine inmek her zaman bir yolculuk gibi gelir. Anlatıların gücü, onlara verdiğimiz anlamlarla şekillenir ve her kelime, anlatıcının elinde bir araca dönüşür. Bu bakış açısıyla, “alev kesiciler” gibi bir kavramın edebiyat dünyasında nasıl şekillendiğini ve ne gibi derin anlamlar taşıdığını ele almak oldukça ilginçtir. Edebiyat, bazen tam anlamıyla alev kesicisi işlevi görür: toplumsal kabulleri yakar, karakterlerin içsel ateşlerini söndürür ve bazen de geçmişin alevlerini kontrol…
Yorum BırakBir Şeyi Unutursak Ne Yapmalıyız? Hepimizin başına gelmiştir: Bir şey yapmaya karar verirsiniz, ancak tam o an her şey bulanıklaşır ve neyi unuttuğunuzu bir türlü hatırlayamazsınız. Peki, beynimiz neden bazen unutkanlık yapar? Unuttuğumuzda ne yapmalıyız ve bu durumu nasıl düzeltebiliriz? Gelin, bilimsel bir gözle bu sorulara yaklaşalım. Unutmanın Bilimsel Temelleri Unutmak, beynimizin normal işleyişinin bir parçasıdır. Aslında, unutma oldukça sağlıklı bir süreçtir. Beynimiz, her an karşılaştığı büyük miktarda bilgiyi kaydediyor ve buna bir anlam vermeye çalışıyor. Fakat, her bilgi sürekli olarak depolanamaz. Beyin, gereksiz ve önemli olmayan bilgileri silerek, önemli bilgilere daha fazla alan açmaya çalışır. Bu, beyin için aslında…
Yorum Bırakİstanbul Gemi Turu Kaç TL? Toplumsal Yapılar ve Bireylerin Deneyimleri Üzerine Bir İnceleme Bir araştırmacı olarak İstanbul’a her baktığımda, sadece bir şehir görmüyorum. Hem tarihi bir mozaik hem de çok katmanlı bir toplumsal yapının canlı örneği olan bu şehir, bana sürekli bir soruyu hatırlatıyor: İnsanlar, içinde yaşadıkları çevreyle nasıl bir ilişki kurar ve bu ilişki, kişisel deneyimlerini nasıl şekillendirir? İstanbul’daki günlük yaşamı, tüketim alışkanlıklarını ve sosyal normları anlamaya çalışırken, kentte yapılan bir gemi turunun fiyatı dahi, daha geniş toplumsal yapıları anlamama yardımcı olabilir. Bugün, İstanbul’daki gemi turlarının fiyatlarını konuşurken, bu deneyimi bir toplumsal analiz aracına dönüştürmek istiyorum. Hem fiyatın ötesinde,…
Yorum BırakGeometrik Yer Denklemi Ne Demektir? Felsefi Bir Bakış Bir filozofun gözünden bakıldığında, matematiksel kavramlar yalnızca sayılar ve formüllerle sınırlı değildir; aynı zamanda insan deneyimi, varlık anlayışı ve dünyaya bakış açımızla da derinden ilişkilidir. Geometrik yer denklemi, ilk bakışta bir mühendislik veya matematiksel problem olarak görülebilir, ancak aslında daha derin felsefi sorulara yol açabilir. “Geometrik yer” kavramı, bir nesnenin veya noktaların mekandaki izlediği yolu ifade eder. Ancak, bu matematiksel anlayışa nasıl yaklaşıyoruz? Sadece bir fiziksel iz olarak mı kalır, yoksa insanlık deneyiminin ve varoluşunun bir parçası haline gelir mi? Bu yazı, geometrik yer denklemini matematiksel bir çerçeveden çıkarıp, etik, epistemolojik ve…
Yorum BırakFK ve PD: Ekonomide Kaynak Dağılımı ve Seçimlerin Sonuçları Kaynaklar sınırlıdır; insanlar ise sınırsız arzulara sahiptir. Bu temel ekonomik gerçeğin ışığında, her seçim bir fırsat maliyeti yaratır. Seçim yaparken sadece neyi elde ettiğimiz değil, aynı zamanda neyi kaybettiğimiz de önemlidir. Ekonomi, aslında bu sınırlı kaynakların en verimli şekilde nasıl dağıtılacağına dair bir sanattır. Bu yazıda, ekonomi perspektifinden, “FK” ve “PD” kavramlarını ele alacağız. Peki, bu terimler ne anlama gelir ve ekonomik kararlarla nasıl bir ilişki içindedirler? Gelin, piyasa dinamikleri, bireysel kararlar ve toplumsal refah çerçevesinde bu soruları inceleyelim. FK ve PD: Tanımlar ve Ekonomik Bağlam FK, “Fırsat Maliyeti”nin kısaltmasıdır. Bu…
Yorum Bırak16 Nisan 2017 referandumu, Türkiye’nin siyasal yapısında derin izler bırakan, dönüm noktalarından biriydi. O gün, halk sandık başına gidip “Evet” ya da “Hayır” diyerek bir karar verdi; ancak sadece o gün değil, yıllar sonra bile bu kararın etkilerini hissetmeye devam edeceğiz. Belki de bugünden geleceğe baktığımızda, referandumun sonuçlarının ne kadar köklü değişimlere yol açtığını daha iyi anlayacağız. Peki, 16 Nisan referandumu ile ne değişti? Gelecekteki etkileri nasıl şekillenecek? İşte bu sorulara dair bazı düşünceler ve tartışmalar… 16 Nisan Referandumu: Değişimin Kapılarını Aralayan Bir Dönem 16 Nisan 2017’de yapılan anayasa değişikliği referandumu, Türkiye’nin yönetim biçiminde köklü değişikliklere yol açtı. “Cumhurbaşkanlığı Hükümet…
Yorum BırakAyrısı Gayrısı Olmamak Ne Anlama Gelir? Ekonomik Bir Perspektif Giriş: Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonominin temel ilkelerinden biri, kaynakların sınırlı olması ve bu sınırlılıkla başa çıkarken yapılan seçimlerin toplumsal ve bireysel refah üzerindeki etkileridir. İnsanlar, her gün hayatlarında çeşitli kararlar alır: hangi ürünü alacakları, hangi yatırımı yapacakları, hangi yolu seçecekleri… Bu kararlar, genellikle kayıplar ve kazançlar arasında bir denge kurarak yapılır. Ancak bazen kararlar, daha büyük toplumsal bir bağlamda “birlik ve beraberlik” anlayışını içerir. İşte bu noktada karşımıza “Ayrısı gayrısı olmamak” ifadesi çıkar. Bu deyim, genellikle bir toplumun veya topluluğun tüm üyelerinin eşitlik, dayanışma ve ortak bir amaç etrafında…
Yorum BırakBir Hamam Kaç Saat Sürer? Ne Kadar Uzun Olmalı ve Gerçekten Gerekli Mi? Hamam kültürümüzün önemli bir parçası ve uzun bir geçmişi var, ama bu geleneği hala sürdüren bir toplum olarak kendimize sormamız gereken çok önemli bir soru var: Bir hamam gerçekten ne kadar sürmeli? Çoğu insan hamama gittiğinde zamanın nasıl geçtiğini anlamaz, ancak bir noktada durup şunu sorgulamamız gerekiyor: Bütün bu ritüel ne kadar uzun olmalı? Sadece bir temizlik işlemi mi yoksa bir tür “sosyalleşme” fırsatı mı? Gerçekten bu kadar uzun mu sürmeli? Hamamda geçirilen saatler, aslında sadece bir rahatlama ve temizlik süreci değil, aynı zamanda toplumsal bir gösteriye…
Yorum BırakUsulün Eşleri Ne Demek? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimeler, bazen öylesine derin bir anlam katmanı taşır ki, bir cümle dahi hayatımızı değiştirebilir. Bir düşün, bazen bir parantez, bir virgül ya da bir kelime, bizleri bambaşka bir dünyaya sürükler. Bu yazıda, kelimelerin ve terimlerin gücünü bir kez daha keşfe çıkacağız. Bugün karşımıza çıkan kavramlardan biri olan “usulün eşleri”, hem dildeki derinliği hem de toplumsal anlamıyla dikkat çeker. Bir edebiyatçı olarak, bu tür kavramların ardında yatan kültürel ve toplumsal katmanları incelemek, metinlerin gücünü daha da belirginleştirir. Gelin, “usulün eşleri” kavramını dilin ve edebiyatın ışığında çözümleyelim. Usulün Eşleri: Kavramın Derinliklerine Yolculuk İlk bakışta,…
Yorum Bırak